Yarı elektrikli ve tamamen elektrikli otomobillerin tüketiciler arasında giderek daha popüler hale gelmesiyle birlikte, yeni nesil akü teknolojilerine çok sayıda araştırma ve geliştirme yapılmaktadır. Geliştirilmiş piller, daha düşük maliyetli elektrikli araçlara ve daha uzun sürüş menzillerine yol açacak. Bu da onları ortalama tüketici için daha çekici hale getirecek. QuantumScape adlı yeni bir start-up şirketi, bu hafta bir pil teknolojisi lansmanına ev sahipliği yaptı. Şirketin ortaya çıkardığı teknoloji, elektrikli araç endüstrisini değiştirebilir. QuantumScape, 2010 yılında Stanford Üniversitesi’nden Jagdeep Singh, Fritz Prinz ve Tim Holme tarafından kuruldu. Araştırmacılar, elektrikli otomobiller ve endüstrideki diğer kullanımlar için katı hal piller geliştiriyorlar. Katı hal pilleri, günümüzde elektrikli araçlarda ve diğer cihazlarda tipik olarak kullanılan sıvı elektrolit pillerden çok daha farklıdır. QuantumScape Pil Teknolojisi, Elektrikli Otomobillerde Devrim Yaratacak! Elektrolitler, standart pillerin kritik bir bileşenidir. Elektrolitler, akü…
PQmail projesi, kuantum devrinde e-postayı güvende tutmayı amaçlıyor Güvenli e-posta sağlayıcı Tutanota, Hannover’in Leibniz Üniversitesi L3S Araştırma Enstitüsü ile birlikte, serbestçe kullanılabilen bir e-posta uygulamasında kuantum bilgisayar dirençli şifreleme uygulamayı amaçlayan PQmail adlı yeni bir araştırma projesi üzerinde birlikte çalıştığını açıkladı. Bunun nedeni, bu bilgisayarlar yaygın olarak kullanılabilir hale geldiğinde, şu anda şifrelenmiş tüm e-postalar kuantum teknolojisi kullanılarak çözülebilecek olmasıdır. Siber suçlular şu anda büyük bu bilgisayarlar kullanılabilir hale geldiğinde şifreleri çözmek için bilgileri saklıyor. Tutanota’nın geliştiricisi ve kurucu ortağı Matthias Pfau, gelecekte e-postaların güvenliğini sağlamak için kuantumla güvenli şifrelemenin uygulanmasının neden gerekli olduğunu açıkladı: “Şimdiye kadar, güvenli şifreleme kullanan çok az uygulama var ve henüz e-postalar için uygulama yok. Özellikle e-postalar profesyonel, gizli iletişim için çok önemli olduğu için, burada mümkün olan en kısa sürede güvenli bir çözüm bulmamız…
Samsung’un Galaxy amiral gemileri her zaman en iyi akıllı telefon kameralarından bazılarına sahip oldular ve daha da iyi olacaklar. Samsung, bugün sensörlerin yakaladığı görüntülerin renk doğruluğunu ve keskinliğini önemli ölçüde artıran ISOCELL sensör teknolojisinde yeni bir çığır açtığını duyurdu.Samsung’un in-house sensör teknolojisinin yeni nesli olan ‘ISOCELL Plus’, CMOS sensörlerinin daha fazla ışık yakalamasına olanak tanıyarak ışık hassasiyetini ve renk doğruluğunu önemli ölçüde artırıyor, daha iyi düşük ışıklı çekimler, daha doğru renk profili ve daha net fotoğraflar elde etmenizi sağlıyor, Optimal aydınlatma koşullarına sahip ortamlarda özellikle fotoğraflarda. ISOCELL Plus teknolojisi MWC Şangay’da sergileniyor. Samsung, ISOCELL Plus teknolojisi için optimize edilmiş bir piksel mimarisini benimseyerek piksel yalıtım teknolojisinin sınırlarını zorladığını iddia ediyor. Samsung’un blog yazısına göre, ISOCELL sensörleri, renk karışmalarını (veya piksel karışmasını) önlemek için komşu pikseller arasında fiziksel bir engel olarak…
Qualcomm, 2017 yılında Quich Charge 4+ teknolojisini duyurmuştu, bundan dolayı şirketten daha yeni bir teknoloji olarak Quick Charge 5 veya Quick Charge 5+ gelmesini bekliyorduk. Ancak şirket bizi oldukça şaşırttı ve Quick Charge 5 yerine Quick Charge 3+ isimli yeni hızlı şarj teknolojisini duyurdu.Qualcomm, duyurduğu yeni şarj teknolojisinin ” daha düşük fiyatta gelişmiş hızlı şarj” sağlayacak şekilde geliştirildiğini belirtiyor. Bu yeni hızlı şarj teknolojisinin ilk olarak Snapdragon 765 ve Snapdragon 765G yonga setlerinde mevcut olduğunu söyledi. Quick Charge 3+’ın ilk olarak yeni piyasaya sürülen Mi 10 Lite Zoom (Mi 10 Youth Edition) modelinde sunulduğu söyleniyor. Şaşırtıcı olarak bu akıllı telefonun Quick Charge 4+ teknolojisini desteklediği de söyleniyor. Yani bu da bu cihazı her iki şarj teknolojisini destekleyen ilk akıllı telefon yapmış oluyor.Quick Charge 3+ teknolojisi ile gelen temel yenilikler ve…
Lazer veya elektron ışını yerine LED. Seçici LED tabanlı eritme (SLEDM) yüksek güçlü LED ışık kaynakları kullanarak metal tozunun hedeflenen eritilmesine deniyor. SLEDM, Tu Graz’daki Üretim Mühendisliği Enstitüsü Başkanı Franz Haas liderliğindeki yeni teknolojinin de adıdır. Graz, 3D metal baskı için geliştirdi ve şimdi patent başvurusunda bulundu. Teknoloji, metal tozunun bir lazer veya elektron ışını ile eritilir. Ardından katman katman bileşen halinde oluşturulur. Bu yüzden seçici lazer erimesine (SLM) ve elektron ışını erimesine (EBM) benzerdir. Bununla birlikte, SLEDM, bu toz yatağı bazlı üretim süreçlerinin iki merkezi problemini çözmektedir. Problemler ise: büyük hacimli metal bileşenlerin zaman alıcı üretimi ve zaman alıcı manuel son işlem.SLEDM İle Azaltılmış Üretim SüresiSLM veya EBM işlemlerinin aksine, SLEDM işlemi metal tozunu eritmek için yüksek güçlü bir LED ışını kullanır. Bu amaçla kullanılan ışık yayan diyotlar, Batı…